Tarih: 06.07.2025 15:59

Klima çarpmasına dikkat! Baş ağrısının sebebi olabilir

Facebook Twitter Linked-in

Yaz aylarında serinlemek için kullanılan klimaların, yanlış kullanıldığında sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten uzmanlar, bu durumun klima çarpması olarak adlandırıldığını söylüyor.

İSTANBUL (İGFA) - Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, yaz aylarında sıklıkla görülen klima çarpması sorununa değinerek, korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

20 dereceden düşük, 24 dereceden yüksek ortamlarda klima çarpması görülebilir!

Klima çarpması, özellikle yaz aylarında görülen ve klima kullanırken bazı noktalara dikkat edilmediğinde kendisini belli eden bir sağlık sorunu olduğunu dile getiren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, “Sıcak havalarda serinlemek amacıyla kullanılan klimalar vücut ısısını sabit tutmada bazen sorunlar ortaya çıkarabilir. Ortamda sıcaklık düştüğünde vücudumuzun ısısını sabit tutan mekanizmalar ekstra bir çaba sarf etmek durumunda kalır. Bunun neticesinde bazı belirti ve bulgular ortaya çıkabilir.” dedi.

KLİMA, KULLANIM KILAVUZUNA UYGUN KULLANILMALI!

Klima kullanımının bir diğer olumsuz etkisinin ortamın nem oranının değişmesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, “Buna bağlı olarak hava kuruluğu ortaya çıkar. Klima kullanılan ortamlarda nem oranının yüzde 50 olması gerekir. Klimalı ortamlarda, havadaki nemin azalması ve ortamın kuruması gözlerde ve üst solunum yollarında tahrişe neden olabilir. Ek olarak ortamın nem dengesinin bozulması dehidrasyon (sıvı açığı) yol açabilir, buna bağlı olarak ağızda, gözlerde kuruluk, susuzluk ortaya çıkar.” dedi.

Klima kullanırken kullanma kılavuzuna uygun olarak hareket edilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Karamehmetoğlu, “Ortamın daha önce belirttiğimiz ideal sıcaklık ve nem seviyesine göre ayarlanması gerekir. Klimadan gelen havanın doğrudan vücuda yönlendirilmemesi, klimanın karşısında uzun süre kalınmaması ve serinlemenin dengeli bir şekilde sağlanması önemlidir. Klimanın düzenli olarak temizlenmesi ve bakımının uygun şekilde yapılması da sağlanmalı. Düzenli olarak temizlenmeyen veya değiştirilmeyen filtreler iç ortam hava kalitesinin bozulmasına ve sağlık sorunlarına yol açabilir.” diye konuştu.

FARKLI BELİRTİLER KLİMA ÇARPMASININ BİR SONUCU OLABİLİR!

Klima çarpması belirtilerinin kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte baş ağrısı, burun akıntısı, öksürük ve yüksek ateş gibi belirti ve bulguların sıkça görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, “Ek olarak kas ağrıları da görülebilir. Özellikle fibromyalji, miyofasyal ağrı sendromu gibi yumuşak doku romatizmalarıyla sıkça karşılaşılır.” dedi.

Ani ısı değişimi karşısında vücutta meydana gelen değişikliklerin titreme, ellerde ve ayaklarda üşüme gibi şikâyetlere neden olabileceğine dikkat çeken Karamehmetoğlu, “Baş ağrısına klima ortamının neden olduğu düşük nem seviyesi sebep olabilir. Bazı araştırmalar bakımı yapılmayan klimaların da baş ağrısına neden olabileceğini gösteriyor. Klima çarpmasıyla birlikte halsizlik ve yorgunluk hissi ortaya çıkabilir. Vücut aşırı ısı değişimiyle mücadele etmek için fazladan enerji harcamak zorunda kalır, bunun neticesinde halsizlik ve yorgunluk ortaya çıkabilir. Sıvı ve elektrolit dengesinin bozulması da halsizliğe neden olabilir. Klima çarpması durumunda , burun tıkanıklığı, kas ve eklem ağrıları gibi semptomlar da ortaya çıkabilir.” açıklamasını yaptı.

Klima çarpmasının bir tedavisi yok ama korunmak mümkün!

Klima çarpması belirtilerinin soğuk algınlığı veya grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtileri ile benzerlik göstermesinin tanı konmasını zorlaştırabileceğine değinen Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, “Klima çarpmasını teşhis edebilecek bir laboratuvar testi yoktur. Dehidrasyon riskine karşı bazı tahliller yapılmasını istenebilir.” dedi.

Klima çarpmasının spesifik bir tedavi yöntemi olmadığını da kaydeden Karamehmetoğlu, belirti ve bulgulara yönelik tedavi uygulanabileceğini söyledi.

Klima çarpmasından korunmak için önerilerde bulunan Karamehmetoğlu, “Klimayı 21-22 derece 2 saat çalıştırıp ardından kapatmak hava kalitesinin bozulmasını ve klima çarpmasını önlemeye yardımcı olabilir. Klimadan gelen havayı doğrudan vücuda yönlendirmekten, klima karşısında oturmaktan veya yatmaktan kaçınılmalı. Düzenli aralıklarla klima filtrelerinin değiştirilmesi ve klima bakımının yapılması ortamın hava kalitesinin bozulmasını önler. Klimanın yanlış kullanımına bağlı ortaya çıkan dehidrasyon riskini azaltmak için bol sıvı tüketilmeli. Klima, önerilen süre boyunca çalıştırıldıktan sonra kapatılmalı, bulunulan ortamın camları açılarak temiz havanın içeri girmesine izin verilmeli.” uyarılarında bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —